Burada yer sofrasından masaya doğru giderken modernleşme ile gelen büyük bir dönüşümün de izini süreceğiz; fakat, keskin dönüşlerini çok da kesin tarihlerle takip edemeyeceğimiz bir dönüşüm olacak bu.
Kullanmak zorunda olmayan bir kesim için düne ait bir nostaljik imge iken; başka bir kesim için dün ve bugünün olduğu kadar yarının da zaruri ısınma aracıdır soba.
Gündelik hayatta türlü amaçlarla kullanılan ve yeniden tanımlanan hareketlilikler zemini olan yol, yapımı ve dönüşümü ile her daim siyasetin ve tartışmanın konusu. Bir yatırım ve hizmet sunumu olarak hiç eskimeyen bir siyasi vaat.
Gecekondu, köyden kente göçün, Türkiye kentleşmesinin ve kent mekânlarının rant kaynağı olarak görülmesinin metaforu gibidir adeta. Burjuvazi, devlet ve halk arasındaki örtük anlaşmadır.
Yatak, bedenin teslim edildiği bir nesnedir. Mahremdir; zira uyurken bedenin uzantısı haline gelir… Ranza haline gelmiş yataklar, o “mahremler”i, o “bedenler”i ve o “anlam dünyaları”nı üst üste yığan nesnelerdir.
Tehdidi ya da zor kullanımını dışarıya yönelten ve hiçbir “iş yapmazken” bile caydırıcı olabilen panzer, militarist teçhizatın tamamı gibi her zaman dışarıya olduğu kadar içeriye, yurttaşa da yöneliktir.