İmgesine sinmiş kesif kokulara, tanımlarından sızan ekşi sulara rağmen çöpü eşeleyerek toplumu çözümlemek ve kültürü anlamak, kısacası tarih yazmak mümkündür.
Heykel, cumhuriyet ideolojisinin ve rejimin önemli propaganda araçlarından biri olarak kamusal yaşama hızla nüfuz edecek; anıtsal propagandanın başat figürü Atatürk, anıtlarda, ulusu “kuran, koruyan, eğiten” önder olarak betimlenecektir.
Kimi zaman ise üniversitenin içini boşaltanlara karşı, bilimi ve akademik özerkliği savunanların sembolü haline gelerek iktidardakileri rahatsız edebiliyor cübbe.
Deyim yerindeyse Türkiye’de bisikletin yıldızı cumhuriyet döneminde parlar. Erken cumhuriyet eliti, futbol gibi “yararsız” bulduğu sporlar yerine, dağcılık, atıcılık, atletizm, bisiklet gibi “yararlı” sporları destekler.
Elbette, ansiklopedi çalışmasını Aydınlanma hareketinin karargâhlarından biri olarak kullanan Diderot’nun ifadesiyle tam örtüşmese de bilginin sistematik şekilde derlenmesinin tarihi, 18. yüzyıl öncesine uzanıyor.
Öyle bir nesneden bahsediyoruz ki ismi de, cismi de, imgesi de tek bir form ve anlama indirgenemeyecek, çoklu formlar ve anlamların duygular, düşünceler, olgu ve olayların teğet, çapraz, iç içe geçtiği, ardı sıra dizildiği devasa bir içerik barındırıyor.
…toplumsal meselelerin tartışılması, siyasi örgütlenmelerin oluşması ve bunların neticesinde kapsamlı dönüşümlerin gerçekleşmesi anlamında oldukça önemli bir rol oynar. Öyle ki, Hegel, gazetenin modern insan için sabah dualarının yerini tuttuğunu ileri sürer.