Beyaz tülbent…“Barış Anneleri” ile sadece sıradan Kürt kadınının baş örtüsü olmayı aşar ve politik bir anlama bürünerek barış aktivizminin sembolüne dönüşür.
Kapı, girişe veya çıkışa ve geçişe getirilen bir denetim aygıtı, mahrem olanla kamusal olan arasında bir sınır çizgisi, ardına kadar açılan ve güm diye yüze kapanan, çok zamansa aralığından konuşulan; ancak, zihinlerde o ilk ev resimlerindeki iki boyutu ile resmedilen bir dikdörtgen.
Gündelik hayatta türlü amaçlarla kullanılan ve yeniden tanımlanan hareketlilikler zemini olan yol, yapımı ve dönüşümü ile her daim siyasetin ve tartışmanın konusu. Bir yatırım ve hizmet sunumu olarak hiç eskimeyen bir siyasi vaat.
Bu mutlak devlet, muhtemelen bölüşüm savaşından sonra, klasik ve çoğulcu liberallerin kuramsal katkıları ve toplumsal mücadelelerin zorlamalarıyla sınırlandırılıp daha katılımcı bir görünüm alsa da, devletin asli varlık nedeni bugün de aynı: Mülkiyeti, serbest piyasayı ve yaşamı, anarşiye ve kaosa karşı güvenceye almak.
Alevi toplulukların günümüzde cemevlerinin ibadethane statüsüne kavuşturulması ve ibadethanelere tanınan haklardan yararlanması gerektiği ile ilgili taleplerinin son derece meşru ve haklı olduğunu belirtmek gerekir.
Tehdidi ya da zor kullanımını dışarıya yönelten ve hiçbir “iş yapmazken” bile caydırıcı olabilen panzer, militarist teçhizatın tamamı gibi her zaman dışarıya olduğu kadar içeriye, yurttaşa da yöneliktir.
O yalnız erkeklerin süreceği Toroslar, yollar ve yıllar boyunca isimleri alt alta sıralanmış Kürtlerin üstüne sürülecekti ve nihai hedef veya fantezi, dağların zirvesine park etmekti. Bunun için beyaz Toroslara her yol mübah görülmüştü.
Bastonun tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. Mitolojide tanrıların tanrısı Zeus’un elinde tuttuğu asa ve Hz. Musa’nın denizi yardığı ünlü asa gelir aklımıza ilk olarak.