Bugün söz konusu bezlerin çoğu hijyen, kullanım kolaylığı ve değişen tüketim alışkanlıkları gibi nedenlerle kullan-at hale gelmiş ya da şekli, adı; markası, rengi ve muhteviyatı ile değişmiş olsa da bakım nesneleri olma özelliğini koruyorlar.
İlaç üretimi, cumhuriyet öncesi dönemde yurt dışına bağımlı şekilde başlamış, cumhuriyet döneminde de bu bağımlılık devam etmiş ve yurt içi üretim küçük ölçekte 1926 yılına kadar eczanelerde yapılmıştır.
Kapitalizmi hızlandıran, ulusal sınırları şekillendiren kömür –ve petrol ile birlikte diğer fosil yakıtlar– günümüzde küresel iklim değişikliğinin insan merkezli en önemli sebeplerinden biri olarak görülüyor.
Kibrit, icat edildikten kısa süre sonra dünyadaki her evin en temel ihtiyaç malzemelerinden biri haline gelir. Sadece evlerde değil; neredeyse herkesin cebinde, çantasında bulunur. Çünkü o güne kadarki en pratik ve ucuz ateş yakma yöntemidir.
Türkiye’de gazinoların tarihi, doğrudan cumhuriyetin kurulması ile başlar ve ortaya çıkışları cumhuriyetin kültür, kent ve mekân ideallerine paralellik içerir.
Bugün adına traktör dediğimiz araç ise, tarımsal üretimde kullanılmak üzere Sanayi Devrimi ile birlikte makinenin muazzam çeki gücüyle birleştirilerek emek-yoğun bir üretimin hem niteliğine hem de niceliğine etkide bulunmuştur.
… kısacası gündelik hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen farklı tarz aydınlatma vasıtaları, kimi zamansa toplumsal adalet arayışının simgesi oldu.
Kamyon, Türkiye’nin sanayileşme serüveninin ve ona eşlik eden ekonomik ve toplumsal dönüşümlerin, çelişkilerin ve çıkmazların orta yerinde görünür bir şekilde duruyor.
İstanbul’da vapurların kendilerine özgü bir tipolojileri vardır. Birbirine benzeyen yönleri olmakla birlikte farklı yerlerde tasarlanan, hatlara göre biçimlenen vapurlar arasında önemli farklar da olurdu.
Doğada var olan bir bitkinin geçirdiği kimyasal ve teknik dönüşümler sonucunda biçim alan, şeker dediğimiz o hoş, ince, bembeyaz toz nasıl oldu da “olağan” ve “çok” tüketilen bir besin ve çeşni maddesine dönüştü?
“Aç mezarı yoktur,” derler eskiler; aslında vardır da bakmayın. Herkesin en kötü “bi lokma” ekmeğe ulaşacağı, hepimizin bu dünyada yiyecek ekmeği olduğu sanılır.
Kenevir, yakın doğuya dinsel ritüellerde vecd aracı olarak ve dervişlerle taşındı. Kulaktan kulağa fısıldanan bu gizlilik akidesi, “sırlar” anlamına gelen esrar adıyla yayıldı.